tag:blogger.com,1999:blog-40670653520147521462024-03-20T00:08:07.433-07:00Arpistin MutfağıZeynep Öykü'den yemek tarifleriZeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.comBlogger24125tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-56188993572858512012011-11-24T13:19:00.000-08:002011-11-24T13:20:09.127-08:00Kağıtta pastırma<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibnRryrMxL9aB2stFEipAc3foS7pLyno3tnhF2-QJoui235yyFUu4yNqM_EWsIIiQWAsDAT6R-5BWzVezwGYg-0XLXOiI-LOi3aWEkN6qWK6YadGGaI4ttAFg9c07Dn7m6FNg3dWBLyS0/s1600/IMG_1166.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="298" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibnRryrMxL9aB2stFEipAc3foS7pLyno3tnhF2-QJoui235yyFUu4yNqM_EWsIIiQWAsDAT6R-5BWzVezwGYg-0XLXOiI-LOi3aWEkN6qWK6YadGGaI4ttAFg9c07Dn7m6FNg3dWBLyS0/s400/IMG_1166.JPG" width="400" /></a></div><br />
Benim dedem pastırmacıydı. Pastırmacı deyip geçmeyin, dükkanı Eskişehir'in en havalı şarküterilerindendi. Etin, sucuğun, tereyağının, peynir ve zeytinin en iyisini aramamın, başkasının evinde yediğimi beğenmememin nedeni de bu aslında. Ama hepsinden çok pastırma.<br />
<a name='more'></a><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYaMcPRPnNdSGPLETPbgO0vbh4mfC0QtrqW9FMX_cp_3MLadePZjitSJbNCo03eYbMT_BVkDzu_6DXWn-EC79XTgorQAJm6S1Qzi7uWGDnMGxP50YUOQCdf48gF5hfBjIsi1MQPJUWjUo/s1600/IMG_1164.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYaMcPRPnNdSGPLETPbgO0vbh4mfC0QtrqW9FMX_cp_3MLadePZjitSJbNCo03eYbMT_BVkDzu_6DXWn-EC79XTgorQAJm6S1Qzi7uWGDnMGxP50YUOQCdf48gF5hfBjIsi1MQPJUWjUo/s320/IMG_1164.JPG" width="239" /></a></div><br />
Ana gıda malzemesi et olan bir kültürden geliyoruz, Orta Asya'da halen et dışında hiç bir gıda almayan insanlar yaşıyor. Dolayısıyla eti baharatlayıp kurutarak saklamak, yüz yılladır yaptığımız, çok iyi bildiğimiz bir şey. Bu yüzden pastırmanın çoğu yabancı et ürününden çok daha özel bir yiyecek.<br />
<br />
Pastırma, bazılarına kaba ve kokulu bir yiyeyek olarak görünse de, kültürümüzdeki en lüks gıda ürünlerinden biridir. Yapımı, kesimi büyük özen ister. İncecil doğranmış, güzel bir pastırmayı çiğnemeye bile gerek yoktur, harika bir sarımsak kokusuyla ağızda dağılıverir. Şunu da belirteyim, çemensiz pastırmanın pastırma olmadığını düşünüyorum.<br />
<br />
Ailem ile yaptığım pazar kahvaltılarının en önemli öğeleri sivrihisar sucuğu ve pastırmadır. Sucuğu da benim için özel yapıp gönderiyorlar ama şimdi konumuz pastırma... Pastırmanın her halini seviyorum, ama en sevdiğim pastırma yeme şekillerinden biri kağıtta pastırmadır. Çok özelliği olan bir yemek değil, pastırmalı yumurtadan daha bile kolay ama çok farklı bir tadı var. Kızartınca kuruyan pastırmalar kağıtta yapıldığında sulu, yumuşacık, müthiş bir şeye dönüşüyor. Bunun için tek ihtiyacınız olan şey geniş bir tave ve yağlı fırın kağıdı.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjD84XdUrSS77xqP5eSpMLRWuA3ccL1ocLwaBeSggt3U7PZPEKFEeR3giLfiGTFslcfNNLp49YMzcyldhy9eDyf-x3QVJXoguniOpXH-TpcqoFIAvW7bgQ7praierd3-4FDKqn_OCZ-z5s/s1600/IMG_1162.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="239" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjD84XdUrSS77xqP5eSpMLRWuA3ccL1ocLwaBeSggt3U7PZPEKFEeR3giLfiGTFslcfNNLp49YMzcyldhy9eDyf-x3QVJXoguniOpXH-TpcqoFIAvW7bgQ7praierd3-4FDKqn_OCZ-z5s/s320/IMG_1162.JPG" width="320" /></a></div><i>Malzemeler:</i><br />
50gr pastırma<br />
Yarım çay bardağı su<br />
<br />
Yapılışı:<br />
<br />
Pastırmaları kağıdın ortasına dizerek bohçalayın,<br />
tavaya yerleştirip üzerinde yarım çay bardağı suyu dökün.<br />
<br />
Suyu bitene kadar çevirerek pişirin.<br />
<br />
Kağıt kızarınca tavadan alıp hemen servis yapın.Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-71097577666106658382011-10-08T12:51:00.001-07:002012-01-27T07:28:07.823-08:00Limonlu kurabiyeli dondurma<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQ2Hvc-1XjTqVKiQbNxeZ5RBDcmJkRzXZyhbQUVRG_gieQXBHZsiQFVpQlkwPOR5wMKt4uYNvXQ0d_ANwdUKH7GBjYl2YF3287ZeRcDcVDwpUGYi60Y4Qr4_CAJ3D_4zX1ZPDKp_5Gqac/s1600/PA035506.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQ2Hvc-1XjTqVKiQbNxeZ5RBDcmJkRzXZyhbQUVRG_gieQXBHZsiQFVpQlkwPOR5wMKt4uYNvXQ0d_ANwdUKH7GBjYl2YF3287ZeRcDcVDwpUGYi60Y4Qr4_CAJ3D_4zX1ZPDKp_5Gqac/s400/PA035506.jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Yaz bitse de dondurma sevdası bitmez.</div>Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-37121746100717532612011-09-29T01:51:00.000-07:002011-09-29T02:03:15.084-07:00Speculoos - Tarçınlı Belçika kurabiyeleri<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAMaAIiHh2wWr8X2D5hqd80BJDo9lctBZ4tKsqXvFQI6TABP6ko5wZk0O99tNGSn9LdKHPIKZb2_CF2ZSn3TZYGMuOisupYgyNfHXbWHN7xAszghF5F4OPSUk7PMSsrFpp_LuEkPHzyyc/s1600/IMG_1129.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="298" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAMaAIiHh2wWr8X2D5hqd80BJDo9lctBZ4tKsqXvFQI6TABP6ko5wZk0O99tNGSn9LdKHPIKZb2_CF2ZSn3TZYGMuOisupYgyNfHXbWHN7xAszghF5F4OPSUk7PMSsrFpp_LuEkPHzyyc/s400/IMG_1129.JPG" width="400" /></a></div><br />
Speculoos, Avrupa'da özellikle Noel zamanında yenen, çok lezzetli bir kış kurabiyesi. Çayın yanında yemek için daha güzel bir kurabiye olamaz, özellikle tarçın ve zencefil sevenlerdenseniz. Tadı blogumda daha önce paylaştığım<a href="http://arpistinmutfagi.blogspot.com/2010/05/annienin-kolay-zencefilli-kurabiye.html"> zencefilli kurabiyeyi</a> andırsa da, bunlar çok daha hafif çünkü pekmez kullanılmıyor. Üstelik tereyağıyla yapılan çoğu kurabiye gibi istediğiniz şekle girebiliyorlar. Kurabiyelere şekil vermek mutfaktaki en eğlenceli işlerden biri bence.<br />
<br />
<a name='more'></a><br />
Peki seninkiler neden şekilsiz derseniz, ben bunları yemek için değil dondurmaya koymak için yaptım. Limonlu ve tarçınlı kurabiyeli dondurma, hayatımda yediğim en güzel dondurmalardan biriydi diyebilirim. Dondurma tarifini de en kısa zamanda ekleyeceğim. Kurabiyelerin yarısını çay yanında yiyip, diğer yarısını dondurmaya karıştırmak için kullanabilirsiniz, dondurmaya koyacağınız kısmı daha az pişirmenizi tavsiye ederim.<br />
<br />
<i>Malzemeler</i><br />
<br />
1 2/3 bardak un<br />
100 gr tereyağı, oda sıcaklığında<br />
1 büyük yumurta<br />
1/2 bardak şeker<br />
1/2 bardak esmer şeker<br />
1/4 çay kaşığı tuz<br />
<br />
<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">1/4 çay kaşığı karbonat</div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">3 çay kaşığı tarçın</div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">1/2 çay kaşığı zencefil</div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">1/4 çay kaşığı karanfil</div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">(muskat ve yenibahar da bu tarife yakışacak diğer baharatlar)</div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">Yapılışı</div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"></div><ul><li>Un, tuz, karbonat ve baharatları bir kapta karıştırın.</li>
<li>Tereyağını elde veya mixer ile krema kıvamına gelene kadar çırpın, şekerleri ve yumartayı ekleyin ve iyice karıştırın. </li>
<li>Kuru malzemeleri azar azar bu karışıma ekleyerek karıştırın. Daha sonra hamuru biraz yoğurarak homojen hale getirin.</li>
<li>Hamuru iki veya daha fazla parçaya ayırın, büyük yuvarlaklar haline getirin. Bu yuvarlakları yağlı kağıt veya streç film arasına alarak yarım cm kalınlığında açın. (Bu işlemi kolaylaştırmak için hamuru 5-10 dk buzdolabında bekletebilirsiniz) Hamuru açarken kağıda yapışmaması için çevirebilirsiniz.</li>
<li>Açtığınız hamurları bir tepsiye koyarak en az 3 saat buzdolabında bekletin</li>
<li>Hamurlarınız yeterince soğuduğunda, şekilli bir kurabiye keseceği veya bir fincan ile kurabiyelerinizi şekillendirin, yağlı kağıt üzerinde bir tepsiye dizin (kenardan artanları tekrar şekillendirmeden önce bir kaç dakika buzdolabında bekletmelisiniz)</li>
<li>Önceden 175 dereceye ayarlanmış fırında orta boy bir kurabiye için 8-10 dakika, veya ortası altın rengi olup kenarları kızarmaya başlayana kadar pişirin</li>
</ul>Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-69478687091522649692011-07-26T01:13:00.000-07:002012-01-27T07:32:37.904-08:00Aztek acı çikolata dondurması<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivavLfDtWqtjVUIVhukd2sBe-t2zlB4_dr1EZd6sYX8Kv6hMNLfedTGcioHx6JXBm1yZgFz9unZt5i_6mmE7uIv3K75Cqs7otkFsuGNOi6DgGhHnbQFHf-SCPwdSZBJmz9zN6oK3oeQSc/s1600/PA035517.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivavLfDtWqtjVUIVhukd2sBe-t2zlB4_dr1EZd6sYX8Kv6hMNLfedTGcioHx6JXBm1yZgFz9unZt5i_6mmE7uIv3K75Cqs7otkFsuGNOi6DgGhHnbQFHf-SCPwdSZBJmz9zN6oK3oeQSc/s320/PA035517.jpg" width="240" /></a></div>Bu tarifi David Lebovitz'in efsane dondurma kitabı The Perfect Scoop'dan aldım, ben çok sevdim ama misafirlerimin çoğu çok acı buldu. Tabi burada benim acı biber oranını iki katına çıkartmam da bir rol oynuyor... Acı biber ve bitter çikolata sevenler için mükemmel bir dondurma, hele sıcak havada buz gibi bir dondurmanın aynı anda hem dilinizi donduruyor hem de yakıyor olma hissi, müthiş bir şey.<br />
<br />
Tabi sorbet tarzı dondurmaları elde yapmak oldukça kolayken, kremalı dondurmaları dondurma makinesi olmadan yapmak biraz zor. Hemen bir dondurma makinesi edinmenizi tavsiye ediyorum.<br />
<br />
<a name='more'></a><br />
<br />
Malzemeler:<br />
<br />
560ml krema<br />
50gr kakao<br />
150gr şeker<br />
85gr bitter çikolata, doğranmış<br />
1 + 1/4 bardak süt<br />
1 çay kaşığı vanilya özü<br />
Bir tutam tuz<br />
1 + 1/4 çay kaşığı toz tarçın<br />
2-3 çay kaşığı toz acı biber<br />
2 yemek kaşığı brandy<br />
<br />
<ul><li>Krema, kakao, ve şekeri geniş bir tencerede çırpın, karışımı orta ısıda ocağa alıp sürekli karıştırarak ısıtın.</li>
<li>Kaynamaya başladığında ocaktan alın ve çikolayayı ekleyin, çikolata tamamen eriyene kadar karıştırın. Süt, vanilya, tuz, tarçın, acı biber ve brandyi ekleyin. Karışımı mixer ile 30sn, tamamen pürüssüz olana kadar çırpın.</li>
<li>Karışımı buz dolabında soğumaya bırakın, iyice soğuduktan sonra dondurma makinesinde dondurun.</li>
</ul><br />
Dondurma makineniz yoksa, elde dondurma yapmak için karışımı iki saat buzlukta beklettikten sonra çıkartın, ve geniş bir kapta çırparak buz parçalarını iyice küçültün. 4 saat daha buzlukta beklettikten sonra bu işlemi tekrarlayın. Tam dondurma kıvamında olmayacaktır, çünkü dondurmanın donarken karıştırılarak içine hava girmesinin sağlanması gerekiyor, ama bir kaç kez dondurup karıştırırsanız dondurma makinesininkine yakın bir kıvam elde edebilirsiniz.Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-1071038650536163152011-07-26T00:48:00.000-07:002011-09-29T01:56:35.286-07:00Kuğu eklerler<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZrakFwWqRGVsxBUsaTa1jsYjjm1UTbM92WOYAnaGuM6mcllKokCUe4K4WUj7yvdPrK5aaXU6-thz09uPvX3ZLsOB2s6b_gTzTvDi6wREbD9XhXsj-qW65Yt4wTADLzNC5H6GjJPHEiEs/s1600/kugu+ekler.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZrakFwWqRGVsxBUsaTa1jsYjjm1UTbM92WOYAnaGuM6mcllKokCUe4K4WUj7yvdPrK5aaXU6-thz09uPvX3ZLsOB2s6b_gTzTvDi6wREbD9XhXsj-qW65Yt4wTADLzNC5H6GjJPHEiEs/s1600/kugu+ekler.jpg" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div>Kuğu ekler fotoğraflarını gören bir çok arkadaşım tarifini istedi, halbuki öyle tarif istenecek yapması zor bir şey değil. Sadece basit bir puf hamuru yapıyorsunuz, gerisi biraz el becerisi. Yapımı çok zor olmadığı halde görüntüsü çok havalı, malzemenizin kalitesine bağlı olarak da çok lezzetli olabilecek bir şey. Önemli bir misafiriniz geldiğinde denemenizi şiddetle tavsiye ederim :)<br />
<br />
<a name='more'></a><br />
<br />
Puf hamuru çok sevdiğim bir şey, pişince şişip içi boşaldığı için çok farklı şeylerde kullanmak mümkün. İçini çikolata, krema gibi şeylerle doldurarak tatlı yapabileceğiniz gibi, tuzlu puf hamurları yapıp küçük peynirli sandviçler yapabilirsiniz.<br />
<br />
Uzun tariflere gerek yok, aşağıdaki videoyu izleyerek nasıl şekillendirileceğini görebilirsiniz.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/SEAdIw0StcQ?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div><br />
<br />
Ben kremayı kaşıkla koydum, kremayı da şekillendirerek daha güzel bir görüntü sağlayabilirsiniz. Ayrıca çikolatalı ekler şeklinde de yaptım, bunun için içini ganache (eşit miktarda erimiş çikolata ve krema) ile doldurmayı denedim ama çırpılmış kremanın içinde daha çok hava olduğu için kanatları iyi tutuyor, yoğun çikolatalı bir karışımda ise kanatlar pek sağlam durmuyor. Bu yüzden tadı daha yavan gelse de çikolatalısı için kakaolu krema kullanmanızı tavsiye ederim. Aynı tarifi hiç kuğu kanatları ve kafasıyla uğraşmadan normal ekler olarak da yapabilirsiniz tabi.<br />
<i><span class="Apple-style-span" style="font-style: normal;"><br />
</span></i><br />
<i><span class="Apple-style-span" style="font-style: normal;">Lafı uzatmadan tariflere geçeyim.</span></i><br />
<i><span class="Apple-style-span" style="font-style: normal;"><br />
</span></i><br />
<i>Puf hamuru için</i><br />
<br />
Yarım bardak süt<br />
Yarım bardak su<br />
8 yemek kaşığı tuzsuz tereyağı<br />
1 yemek kaşığı şeker (tuzlu bir şey için kullanacaksanız bunu çıkartın)<br />
Yarım çay kaşığı tuz<br />
1 bardak un<br />
4 büyük yumurta (oda sıcaklığında)<br />
<br />
Fırını 210 dereceye ayarlayın<br />
<br />
Bir tencerede süt, su, tereyağı, şeker ve tuzu hızla kaynama noktasına getirin, bir bardak unu ekleyin ve orta ateşte hızla karıştırın. Karışım birleşip hamur şeklini alacak, tencerenin dibi tutmaya başlayacaktır. Bir iki dakika daha hızla karıştırmaya devam edin, daha sonra tencereyi ocaktan alıp hamuru geniş bir karıştırma kabına aktarın.<br />
<br />
Bir dakika hamurun soğumasını bekleyin, daha sonra yumurtaları tek tek ekleyip iyice karıştırın. Hamur yumurtaları eklerken parçalansa da son yumurtayı eklediğinizde birleşip parlak ve düzgün bir hal alacaktır.<br />
<br />
Fırın tepsinize yağlı kağıt serin, hamuru krema torbanıza yerleştirin ve uç takmadan veya çok geniş bir uçla kuğuların gövdesini yapın. Kaç gövde yaptığınızı sayın ve krema torbanıza ince bir uç takarak başka bir tepsiye o sayıda kuğu kafası çizin. Gövdeler 25-30dk da, kafalar 10dkda pişecektir. Pişme işleminin yarısında tepsilerin yerini değiştirmeniz ve çevirmenizi tavsiye ederim.<br />
<br />
Hamurlar iyice kabarıp kızarmaya başladığında fırından çıkartın. Soğuyan gövdeleri videoda görüldüğü gibi ikiye ayırın, içini krema dolduğun, kanatları ve kafayı ekleyin.<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiLHxZCa7lWaXNm9gPodkp2NvdA5cNGLtN7U6JNEFnf24sFgRXPelWWWgpdr57AI3gMl0u8mHal83Ox5a-Tnu-Zk4K6ToMq-HohVcb-NjF0Gn11Sgymq5Yk_O9NtzXiU45OzP_5H31gjoU/s1600/kugu+ekler1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiLHxZCa7lWaXNm9gPodkp2NvdA5cNGLtN7U6JNEFnf24sFgRXPelWWWgpdr57AI3gMl0u8mHal83Ox5a-Tnu-Zk4K6ToMq-HohVcb-NjF0Gn11Sgymq5Yk_O9NtzXiU45OzP_5H31gjoU/s400/kugu+ekler1.jpg" width="290" /></a><i>Krema için</i><br />
<br />
Bir paket kremayı içine yarım bardak veya daha fazla pudra şekeri ekleyerek mikserde 3-4dk çırpmanız yeterli olacaktır. Kakaolu bir krema için aynı karışıma 2-3 yemek kaşığı kakao ekleyin. Kremayı önceden yapıp 2-3 saat buz dolabında soğumaya bırakırsanız kanatların düşme riski azalacaktır.<br />
<br />
Beyaz kuğuları pudra şekeriyle süsleyin, kakaolu olanları süslemek için ise 50gr bitter çikolata ve bir yemek kaşığı tereyağını kaynayan su dolu bir tencere üzerinde, içine su buharı girmeyecek bir kapta eritin, 15dk soğuduktan sonra fırça veya kaşık ile kuğuların kanatlarına sürün.<br />
<br />
Servis yapmadan önce buzdolabında bekletin.Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-39233885830595721482011-05-06T02:26:00.000-07:002011-05-06T02:34:20.009-07:00Zeynep Öykü'nün kabak tatlısı<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEihd0IyzwtA2OXNe5mifZOrrzCMaM1km08hv5UOtj81ECc8O6kUrWSrCMm6STKaTBkvEhcM-pQFLEXEDlv9e_h6b-E0LgSoAVBoIgz7wwdspDLU9uh6n-mSS9KepEZYPniVc3o1IDx0tVE/s1600/IMG_0539.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="264" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEihd0IyzwtA2OXNe5mifZOrrzCMaM1km08hv5UOtj81ECc8O6kUrWSrCMm6STKaTBkvEhcM-pQFLEXEDlv9e_h6b-E0LgSoAVBoIgz7wwdspDLU9uh6n-mSS9KepEZYPniVc3o1IDx0tVE/s320/IMG_0539.JPG" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi kabak tatlısını sevmem, çünkü genelde ıslak ve aşırı şekerli yapılır. Ama kendime has bir kabak tatlım da yok değil, ve kabağı bu şekilde çok seviyorum.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Kabakları önce haşlayıp sonra fırına koymuyorum, içine ayrıca su eklemiyorum. Zaten kabaklar fırında çok yavaş piştikleri zaman biraz su bırakıyorlar, bu onların tepsiye yapışmasını engelliyor, ve tatlının son derece hafif olmasını sağlıyor. Bu kabakların içinde olabilecek en az şeker var, sadece tatlı olmalarına yetecek kadar.</div><a name='more'></a><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Malzemeler (3-4 kişi)</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><i>300 gr (1 dilim) balkabağı</i></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><i>1/2 bardak toz şeker</i></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><i>Kaymak</i></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><i>Ceviz</i></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><i>İsteğe göre 1-2 çay kaşığı toz tarçın</i></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"></div><ul><li>Dilimlediğiniz kabakları küçük bir fırın tepsisine yerleştirin, üzerine 1/2 bardak şeker serpin (kabak dilimlerinin üzeri şekerle kaplı olacak ama aradaki boşluklarda gereksiz şeker yığınları olmayacak), isteğe göre toz tarçın serpin.</li>
<li>Fırını 150°C'ye ayarlayıp kabaklarınızı fırına verin (önceden ayarlamaya gerek yok)<br />
</li>
<li>1 saat sonra, veya kabaklar yumuşayıp biraz sulandığı zaman fırından alın</li>
<li>Üzerlerine bolca kaymak ve dövülmüş ceviz içi koyarak servis yapın.</li>
</ul>Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-90122247113787948782011-05-02T05:57:00.000-07:002011-09-29T01:55:36.589-07:00Balkabağı Çorbası<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitizclLM8LIAMsKfmApP4pOpB8EgCQFqfUAglfXhgNCVIbi-YAAp-3y8KSLexL5q19WJgPI_I9QswB1sYPk-AiToW4PuCHTG6btyI-hp9vZT6Ro9qdJdzMJ_kp5abMqORRqlLn-HDbt9Q/s1600/IMG_0814.JPG"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5602106114957612242" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitizclLM8LIAMsKfmApP4pOpB8EgCQFqfUAglfXhgNCVIbi-YAAp-3y8KSLexL5q19WJgPI_I9QswB1sYPk-AiToW4PuCHTG6btyI-hp9vZT6Ro9qdJdzMJ_kp5abMqORRqlLn-HDbt9Q/s400/IMG_0814.JPG" style="cursor: hand; cursor: pointer; display: block; height: 297px; margin: 0px auto 10px; text-align: center; width: 400px;" /></a><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;"><br />
Beni takip edenler balkabağı ile bir çok farklı şey yaptığımı görmüştür; balkabaklı kek, fırında balkabağı, balkabağı tatlısı... Sanıyorsunuz ki ben balkabağını çok seviyorum. Hiç öyle değil! Kabak tatlısı herhalde dışarıda asla yemeyeceğim yegane tatlılardan biridir, çünkü çoğu yerde vıcık vıcık şeker içinde zaten kendi tatlı olan balkabağını yenilmeyecek bir hale getiriyorlar. İşte ben de bu sevmediğim kış mevyesini sevmek, zevkle yemek için değişik yollara başvurdum. </span><br />
<div><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;"></span><br />
<span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;"></span><br />
<a name='more'></a><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;"><br />
</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;">Tatlı bir meyveyle tuzlu bir çorba yapmak dikkat gerektiren bir iş bence, ve ilk yaptığım çorbalar tam birer fiyaskoydu. Balkabağını çok seven annem bunları severek yiyordu ama tatlı-tuzlu karışımı yiyeceklerden hoşlanmayan kuzenim her seferinde burun kıvırıyordu. Dışarıda yediğim balkbabağı çorbaları ise daha da kötüydü. Karaköy'deki çok sevdiğim restoran Maya'da bile balkabağı çorbasını zor yedim. Kimyon ve balkabağı tatları birlikte karışık, rahatsız edici bir hal almıştı, ve ne rengi ne kıvamı bende yeme isteği uyandırmadı.</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;"><br />
</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;">Tatlı iken çoğu baharatla güzel giden balkabağı, tuzlu olacağı zaman her şeyi kaldırmıyor. Bu kış balkabağıyla nelerin gideceğini bulmak için her şeyi tek tek denedim. Su ve balkabağı ile başladım, ve her seferinde yeni şeyler ekleyerek, olmayan tatları çıkararak sonunda kendi balkabağı çorbama ulaştım. Bu çorba gerçekten çok güzel, balbakağı sevmeyenler için bile. Hem yapması zahmetli değil, hem de çok taze, hafif bir tadı var.</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;"><br />
</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;">Malzemeler:</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;"><br />
</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;">1 kilo balkabağı</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;">3/4 bardak ince kıyılmış taze soğan</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;">2/3 bardak ince kıyılmış dereotu</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;">1 paket (200ml) krema</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;">1,5 lt sıcak su</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;">1-2 tatlı kaşığı tuz, karabiber</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;">isteğe göre 1er çay kaşığı zencefil ve zerdeçal</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;">Bir sap pırasa</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;"><br />
</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;">Hazırlanışı:</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;"><br />
</span></div><div><ul><li><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;">Balkabağı dilimlerini fırın kağıdı üzerine yerleştirip 150°C'de 1 saat pişirin (fırını önceden ısıtmanıza gerek yok)</span></li>
<li><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;">Kabaklar yumuşayınca, dışları kabuk bağlamadan önce fırından çıkartın, bir kaç parçaya bölüp 1lt su, tuz, karabiber (isteğe göre zencefil ve zerdeçal) ve taze soğanlarla birlikte tencereye atın. Üzerine 1 lt kaynar su ekleyin, ve ağzı kapalı olarak 15-20dk kaynamaya bırakın.</span></li>
<li><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;">Balkabağı ve soğan iyice yumuşadığında patates ezeceği, rondo veya bir çatal yardımı ile karışımı püre haline getirin.</span></li>
<li><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;">Çorbayı istediğiniz kıvama getirmek karıştırarak 0.5/1lt kadar daha kaynar su ekleyin, bir paket kremayı ve dereotunu da ekleyip karıştırdıktan sonra 1-2 dk daha kaynatın.</span></li>
<li><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;">Servis yaparken çorbaların üzerine bir pırasa sapının açık yeşil, ince ve taze kısmını ince ince doğrayıp serpin.</span></li>
</ul></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family: georgia;">Kıvamını sonradan ayarlamak iyi oluyor, yoksa balkabağını ezmeden ne kadar su eklemek gerektiği konusunda emin olamıyorsunuz. Taze pırasa fikri anneme ait. Zurich'de havalı bir lokanta'da görmüş zamanında, pırasa çorbası üzerine ince doğranmış taze pırasa konduğunu. Bu çorbaya harika bir tat ekliyor bence.</span></div>Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-69007286246119848392011-04-25T11:26:00.000-07:002011-05-03T01:50:48.818-07:00Sivrihisar tarhanası<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDAvxlw6jLtOtaAyCXO-TBwk5hXpNxwRav1zE3lIoBxvzzQLw7rG01fDepp-J-FxTZfva-i1jifC7n5Rg35Ydevrh5a38k6H0SmnpmsLeRXCGas4pPPT828mdxWfLM3V51nBoRf-f91n8/s1600/sivrihisar-tarhanas%25C4%25B1.JPG" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5599602988826254978" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDAvxlw6jLtOtaAyCXO-TBwk5hXpNxwRav1zE3lIoBxvzzQLw7rG01fDepp-J-FxTZfva-i1jifC7n5Rg35Ydevrh5a38k6H0SmnpmsLeRXCGas4pPPT828mdxWfLM3V51nBoRf-f91n8/s400/sivrihisar-tarhanas%25C4%25B1.JPG" style="cursor: hand; cursor: pointer; float: left; height: 320px; margin: 0 10px 10px 0; width: 239px;" /></a><br />
Sivrihisar'ın tarhanasına tarhana demeye bin şahit ister, Anadolu'nun diğer yerlerinde gördüğüm tarhanalardan çok farklıdır. Bizim orada yoğurt, süt, yumurta bol olur, çok fazla kuzu yetiştirilir. Haliyle tarhanamız da ona göre, yoğurt ve yumurtadan yapılır. <br />
<div><br />
</div><div>Tarhana hamuru ufalanmaz, çimdiklenip büyük büyük kurutulur, yumuşaması için önceden ıslatmak gerekir. Bir gece öncesinden ıslatırsanız işiniz kolaylaşır, veya sıcak suyla eritip elinizle ezerek hamuru suya yedirebilir, yine erimeyenleri çimdikleyip tekrar kurutabilirsiniz. </div><div><br />
</div><div>İçine kurutulmuş bir kırmızı biber ezebilir, veya mantının üzerine koyduğumuz biberle kızarmış tereyağından dökebilirsiniz. Bu tarhananın ekşimsi, farklı bir tadı vardır, kokusu biraz işkembeyi hatırlatır bana. </div><div><br />
<a name='more'></a><br />
</div><div>Bir de taze tarhana var ki onu daha çok severim. Yapması da çok kolay. Yaptığım yemek gözüme az göründü mü, süpriz bir misafir çıktı mı hayat kurtaran tariflerden biri de budur, çünkü evde her zaman yoğurt, yumurta ve un bulunur. Bizim tarhana kırmızı değil diye ona yoğurt çorbası diyebilirsiniz, ama tarhananın ilk yapılışı zaten sütü, yoğurdu kışın muhafaza etmek içindir. Biz biberi yaparken değil, sonradan üzerine koyarız. Bembeyaz tarhananın üstünde yağda kızarmış kırmızı biberler çiçek gibi yayılır, mis gibi tereyağı kokar.</div><div><br />
</div><div><i>4 kişilik çorba için</i></div><div><br />
</div><div>Malzemeler:</div><div><ul><li>Yarım kilo yoğurt</li>
<li>İki yumurta</li>
<li>İki yemek kaşığı un</li>
<li>1 litre sıcak su</li>
<li>2 çay kaşığı tuz</li>
<li>3 yemek kaşığı tereyağı</li>
<li>Kırmızı toz biber (veya pul biber, kurutulmuş, taze kırmızı biber)</li>
</ul><div>Hazırlanışı:</div></div><div><br />
</div><div><ul><li>Yoğurdu geniş bir tencereye koyun, yumurta, tuz ve un ekleyin. Homojen bir hale gelene kadar çırpın, daha sonra yavaş yavaş kaynar su eklemeye başlayın. Bu sırada yoğurdu kestirmemek için hızlı karıştırmaya, sunu ilk başta çok az koymaya dikkat edin.</li>
<li>Suyu istediğiniz koyuğula göre ayarlayın, bu tarhana kaynayınca diğer tarhanalar gibi çok koyulaşmayacaktır o yüzden fazla sulu yapmamaya dikkat edin. </li>
<li>Tencereyi ocağa alıp, 5dk kaynatın. Bu sırada tuzunu ve koyuluğunu ayarlayın.</li>
<li>Çorbayı ocaktan alınca küçük bir tavaya tereyağını koyun. Yağ iyice kızdığında isteğe göre 2-3 tatlı kaşığı toz biber ekleyin ve sofraya getirin</li>
</ul><div>Bu çorbayı diğer yemeklerinizi yaptıktan sonra, sofraya oturmaya yakın yapmanızda fayda var, en güzel ilk ocaktan indiğinde oluyor çünkü. Zaten yapması çok kolay ve hızlı, son ana bırakmanızda bir sakınca yok. </div><div>Tereyağını herkes sofraya oturduktan sonra kızartın, çorbalar kaseye konunca, kızmış, köpürmüş haliyle getirin ve bir kaşıkla süslü bir şekilde çorbaların üzerinde gezdirin. Bu da işin şov kısmı, her yeri mis gibi kızarmış tereyağı kokusu saracak.</div></div>Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-30826125098782725572011-01-31T03:41:00.000-08:002011-01-31T03:49:15.458-08:00Adalar pazarı<div>Organik pazar kadar güzel olmasa da bütün sebze alışverişimi adalar pazarından yapmaya başladım. Bir de peynirci var çift sarılı pek bir taze yumurtaları oluyor. Kışın çok daha az pazarcı geliyor tabi, müşteri de az. Böyle olunca alışveriş yapmak da çok kolay ve sakin bir iş haline geliyor. Şimdi ıspanaklar taze, kerevizler mis gibi. Balkabakları pek güzel değil ama ağzımı fazla açmayım balkabakçı amca pek tekin birine benzemiyor çünkü :)</div><div><br /></div><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcRGNm3iSWVJID8R1YAxUOGIde-I-JLOiUCmW3f_gIiGq3KhCb87XGfaYaro4LIG9x_-dajAZlOZbuwY6v1pEU5y8li4VTRCydnX3RNPgpH3ZF_REks273XInpka7bzbXR5eePLL0-Sqs/s1600/IMG_0343.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 299px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcRGNm3iSWVJID8R1YAxUOGIde-I-JLOiUCmW3f_gIiGq3KhCb87XGfaYaro4LIG9x_-dajAZlOZbuwY6v1pEU5y8li4VTRCydnX3RNPgpH3ZF_REks273XInpka7bzbXR5eePLL0-Sqs/s400/IMG_0343.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5568314238618917042" /></a>Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-89173847303422712962011-01-11T09:00:00.000-08:002011-05-03T01:51:29.749-07:003-2-1 Shortbread<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjohsh0HqbQ0KrQnOAx4dXazD_Bm66EgumNQnQikWx4wocaX38bn0u4pprR-WWlRx0mzj9HUXYPGw3BgPfLdDrTXilXaPLhArDC1uglE1F6-NAGHbGBJY3n3_NUGf2_r0OdkqT07lqGgLk/s1600/IMG_0315.JPG" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5561200562750944338" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjohsh0HqbQ0KrQnOAx4dXazD_Bm66EgumNQnQikWx4wocaX38bn0u4pprR-WWlRx0mzj9HUXYPGw3BgPfLdDrTXilXaPLhArDC1uglE1F6-NAGHbGBJY3n3_NUGf2_r0OdkqT07lqGgLk/s400/IMG_0315.JPG" style="cursor: hand; cursor: pointer; display: block; height: 299px; margin: 0px auto 10px; text-align: center; width: 400px;" /></a><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">Günlerden bir gün, İngiltere'de mükemmel bir shortbread yediğimden beri, shortbread ile aramızda bir aşk ve nefret ilişkisi oldu. Sayısız tarif denedim. Asla memnun kalmadım.</span><br />
<div><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;"><br />
</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">Shortbread denilen çok basit bir kurabiye aslında. Buram buram tereyağı kokan, ağızda dağılan, çayla yemesi çok keyifli, kokusu bile yeter bir şey. Bu kadar bağımlılık yapacağını bilsem, İngiltere'den fabrikayı boşaltıp gelirdim. Ne yazık ki o zaman bu kadar önemsememiştim shortbreadi. Marketlerde satılan türlü shortbreadleri yedim, Walkers'ın bütün çeşitlerini tek tek denedim. Yine tatmin olmadım, kendim çeşitli tarifler denemeye başladım.</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;"></span><br />
<span class="Apple-style-span" style="font-size: small;"><a name='more'></a><br />
</span></div><div>Neden shortbread derseniz, 'short' kelimesinin 'kısa' dışında bir başka anlamı kolayca parçalanan, yani ağızda dağılan. Ekmek olmasının nedeni ise, bu geleneksel tarifin ilk başta baharatlı, kuru ve tatlı bir ekmek olması. Zamanla maya yerine tereyağı kullanılmaya başlamış, yüz yıllar boyu değişen ve gelişen bu tatlı sonunda bu mükemmel kurabiyeleri ortaya çıkartmış. Kurabiyenin ana vatanı İskoçya, daha sonra gerek İngiltere'de gerek İrlanda'da çok sevilen bir tatlı olagelmiş.</div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;"><br />
</span></div><div>Ona kurabiye demek pek doğru değil, hiç bir kurabiyenin kokusu bende shortbreadinki gibi karşı konulamaz bir yeme isteği uyandırmıyor çünkü. Bunun altında yine o "buram buram tereyağı kokusu" yatıyor. Hayat felsefemi "Asla çok fazla tereyağı koyamassın" olarak özetleyebilirim. Memleketten kim gelirse, ne istersin dediklerinde ilk ve tek cevabım (sucuğu saymassak) "tereyağı"dır. Kendi doğamdan mıdır, yoksa damarlarımdaki Sivrihisar kanından mı bilmem. Nedeni ne olursa olsun, bu tereyağı aşkı shortbreadi benim için mükemmel tatlı yapıyor.</div><div><br />
</div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">Çok çeşitli shortbread tarifi denedim, yuvarlaklar, limonlular, yumuşaklar, kurular, kıtırlar... En sonunda vardığım sonuç: hiç karıştırma. En güzel shortbread en basiti oluyor. 3 malzemesi var sadece, un, tereyağı, ve şeker. Bu İngilizler toz şeker değil de pudra şekeri kullanmaya pek meraklı, genelde tariflerde pudra şekeri tercih ediliyor, ama ben toz şekerli denemelerimi daha başarılı buldum. Sonuçta öyle ince narin bir tatlı değil, takır tukur, yamuk yumuk, genelde kaba görünümlü bir kurabiye bu, incecik bir pudra şekerine pek de gerek yok.</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;"><br />
</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">Bu üç malzemenin hangi oranlarda karıştırılacağı ise öyle gizli bir aile sırrı içermiyor. Çok basit: 3-2-1. Aslında bütün tarif bundan ibaret. </span><b><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">3 ölçü un, 2 ölçü tereyağı ve 1 ölçü şeker.</span></b><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;"> Bazen, ağızda dağılma katsayısını arttırmak için una biraz mısır nişastası, veya pirinç unu karıştırılıyor. Ben pirinç ununun muhallebiyi hatırlatan kokusunu bu kurabiyeye yakıştıramadım. Mısır nişastası, mesela yarım ölçü, eklenebilir. Bu kurabiyeyi biraz hafifleteceği için iyi olabilir, zevkinize kalmış. Ama kıvamı artı bir malzeme ile değil de hamuru yoğurmaktaki ustalığınızla tutturmanız daha iyi olur bence.</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;"><br />
</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">"Hamuru yoğurmaktaki ustalığınız", tart hamuru, tereyağlı ''biscuit" ve benzeri harikalarla aynı şey, yani tereyağını eritmemek, fazla mıncıklamamak. Güçlü bir mikser veya geniş hazneli bir rondo da bu işi görecektir. Tereyağını doğrayıp bir kaç dakika buzlukta bekletebilirsiniz. Hamurun kıvamı tutmassa biraz kolaya kaçıp e</span><span class="Apple-style-span"><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">n son birleştirme için </span></span><span class="Apple-style-span"><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">bir iki kaşık buz gibi su da kullanabilirsiniz. Ben bu durumlarda no-frost olmayan buzdolabımın karlarından faydalanıyorum. Bu kış aylarında balkonunuz varsa hamur yoğurma işini orada yapmak harika sonuçlar verebilir. Hamuru yoğurduğunuz kapları önceden buz dolabında soğutmak da yardımcı olacaktır. Söylemeye gerek var mı bilmiyorum, tereyağı erimeden yapıldığında son derece lezzetli ve hafif olacak bu kurabiyeler, tereyağının ne kadar eridiğine bağlı olarak yağlı, ağır, kuru ve rahatsız edici olabilirler.</span></span></div><div><span class="Apple-tab-span" style="white-space: pre;"><br />
</span></div><div>Daha sonra hamuru buzdolabında, veya daha çabuk olması için buzlukta dinlendirip iyice soğuyunca oklavayla açabilirsiniz. Ben hamuru hazırlar hazırlamaz tepsiye yayıyorum, düzleyip bir kaç dakika buzluğa atıyorum. Bu sırada fırını ısıtıyorum. Shortbread öyle çok düzgün olmamalı bence, hamur fazla karışmamalı ve öyle kalıp gibi düzgün bir şekilde açılmamalı. Bu benim sevdiğim taşralı shortbread, sizin zevkiniz apayrı olabilir.</div><div><br />
</div><div><span class="Apple-style-span"><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-text-decorations-in-effect: underline; color: #0000ee;"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5561200221314018466" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFo6qfiR1em3EIN-e66ULDGfnPwvC574k5ktwW4yU7RzD9GKWLkSoG-c4ZcLIUMfmfYcDJkSrUS8XwT-0eJmg43nUEYDdBEbiy2SXQ77E7oai9bJmtZiRU2Tw4a9Grg2FaGqUGbM9wImc/s400/IMG_0306.JPG" style="cursor: pointer; display: block; height: 299px; margin-bottom: 10px; margin-left: auto; margin-right: auto; margin-top: 0px; text-align: center; width: 400px;" /></span></span></span></div><div><ul><li><span class="Apple-style-span"><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">Fırını 170 dereceye ayarlayın, fırın tepsinizi (daha küçük, düz tabanlı dikdörtgen veya yuvarlak bir kek kalıbı işinizi görecektir) yağlayıp fırın kağıdı serin.</span></span></li>
<li><span class="Apple-style-span"><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">3 ölçü un, 1 ölçü şeker ve kullanacaksanız yarım ölçü mısır nişastasını geniş bir kapta karıştırın, bir çimdik de tuz eklemeyi unutmayın</span></span></li>
<li><span class="Apple-style-span"><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">Tereyağı parçalarını (2 ölçü) ekleyip mümkün olduğunca eritmeden, daha sıcak olan avucunuz ile değil parmak uçlarınızla, irili ufaklı kum taneleri halini alıncaya kadar karıştırın. Bu noktada hamuru buz dolabında dinlendirmeye bırakabilirsiniz.</span></span></li>
<li><span class="Apple-style-span"><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">Hamuru bir iki santim kalınlığında açarak veya elinizin daha soğuk olan dış kenarıyla bastırarak tepsiyeye yayın. </span></span></li>
<li><span class="Apple-style-span"><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">Pişmesi için 20-30 dk yeterli olacaktır. İçi iyice pişip kenarları kızarmaya başlayınca çıkartabilirsiniz. </span></span></li>
<li><span class="Apple-style-span"><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">Tek parça halinde pişirdiğiniz hamurunuzu fırından çıkartır çıkartmaz bir pizza bıçağı ile kesin. Yuvarlak bir tepside üçgen dilimler, dikdörtgen bir tepside kareler veya ince uzun parmak şeklinde dikdörtgenler kesebilirsiniz. Üzerine çatalla batırarak şekil verebilirsiniz. Alternatif olarak, kalın yuvarlaklar halinde de hazırlayabilirsiniz kurabiyelerinizi.</span></span></li>
<li><span class="Apple-style-span"><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">İsteğe göre üzerine pudra şekeri serpip oda sıcaklığında çayla servis yapın.</span></span></li>
</ul></div>Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-51418890932427233202011-01-09T23:34:00.001-08:002011-05-03T01:51:39.703-07:00Balkabaklı Kek<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhh-6iAMbwkCVMjlsD_cfqYHcSoHo9fLzNjl4H6VLqUIfjO_GWkW0JoUcLqbsmvwmIVcrFTBCjVnThwQhLqP-4ALq5Tjoywp_I8ekIMJr2mCiVBU8IzVIbJw7krUYpNegXVzSlz-cbQ9bk/s1600/IMG_0253.JPG" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5560458412121858418" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhh-6iAMbwkCVMjlsD_cfqYHcSoHo9fLzNjl4H6VLqUIfjO_GWkW0JoUcLqbsmvwmIVcrFTBCjVnThwQhLqP-4ALq5Tjoywp_I8ekIMJr2mCiVBU8IzVIbJw7krUYpNegXVzSlz-cbQ9bk/s400/IMG_0253.JPG" style="cursor: hand; cursor: pointer; display: block; height: 299px; margin: 0px auto 10px; text-align: center; width: 400px;" /></a><br />
<div><br />
</div><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjso83TuR3EH9FFEjkYFuweTeNRprtreBCxs7jwZBhfbqeOCQAOTowtvqpd2P9oNV3Kmab6E-orGgRSAVjQugausVarX8n9QrBr8u3ajtIdBi5ZhB-LqBqQNTqcvH17MrkTt-z0HnUnr2E/s1600/IMG_0249.JPG" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5560457986030880946" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjso83TuR3EH9FFEjkYFuweTeNRprtreBCxs7jwZBhfbqeOCQAOTowtvqpd2P9oNV3Kmab6E-orGgRSAVjQugausVarX8n9QrBr8u3ajtIdBi5ZhB-LqBqQNTqcvH17MrkTt-z0HnUnr2E/s400/IMG_0249.JPG" style="cursor: hand; cursor: pointer; display: block; height: 299px; margin: 0px auto 10px; text-align: center; width: 400px;" /></a>Havuçlu kek havasında ama ondan bin kat güzel bir kek oldu bu. Yemeğe doyamadık, biter bitmez bir posta daha yaptım ama bu sefer bir kaç dakika fazla kalmış fırında (unutulmuş demek daha doğru) biraz kuru olmuştu. <br />
<div>Kek kalıbını İkea'dan almıştım, gerçekten çok uygun oldu bu keke. Çok girintili çıkıntılı olduğu için kenarları bol kıtırlı ama içi yumuşak ve sulu oldu. Büyük kek annem, küçüğü de Öykücan :)</div><div>Çayla yemesi pek keyifli, çok hafif, çok lezzetli. Şiddetle tavsiye ediyorum.</div><div><br />
<a name='more'></a><br />
</div><div>Tarifi Maya'da yemeğimi beklerken karıştırdığım, Tartine pastanesinin yemek kitabından aşırdım.</div><div><br />
</div><div>Balkabağı püresi için (yaklaşık olarak kalın bir dilim balkabağı kullanacaksınız) balkabağını fırınlamanızı tavsiye ederim. Gerek çorba, gerek tatlı, en lezzetli fırında oluyor. Haşlayınca tadından kaybediyor, düdüklü daha da beter. 170 gibi düşük bir derecede fırına verin, iyice yumuşayınca, üzeri kabuk bağlamadan önce çıkarın. Çatalla kolayca ezip püre haline getirebilirsiniz.</div><div><br />
</div><div>Malzemeler:</div><div>1 2/3 bardak (225 g) un</div><div>1 1/2 çay kaşığı kabartma tozu</div><div>1/2 çay kaşığı karbonat</div><div>1 bardak + 2 yemek kaşığı (255 g) balkabağı püresi</div><div>1 bardak (250 ml) zeytinyağı</div><div>1 1/3 bardak (270 gr) toz şeker</div><div>3 büyük yumurta</div><div>3/4 çay kaşığı tuz</div><div>1 yemek kaşığı + 2 çay kaşığı tarçın</div><div>2 çay kaşığı muskat</div><div>1/4 çay kaşığı karanfil</div><div>+ üzerine serpmek için toz şeker</div><div><ul><li>Fırını 160 dereceye ayarlayın, kek kalıbınızı tereyağıyla yağlayın</li>
<li>Kuru malzemeleri (un, tuz, karbonat, kabartma tozu, baharatlar) bir kapta iyice karıştırın</li>
<li>Başka bir kapta zeytinyağı, şeker ve balkabağı püresini iyice karıştırın, yumurtaları da teker teker ekleyerek çırpın.</li>
<li>Bu karışımı yavaşça un karışımına ekleyin, koyu bir püre halini alana kadar karıştırın. Fazla karıştırırsanız kekinizin kuru olmasına neden olabilirsiniz.</li>
<li>Fırına vermeden önce şöyle bir sallayın, üzerine şeker serpin</li>
<li>Karışımı kek kalıbına aktarın, yaklaşık bir saat sonra, kenarları kızarıp ortası pişince çıkartabilirsiniz. </li>
<li>Oda sıcaklığında servis yapın</li>
</ul></div>Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-647954981418497622010-12-05T04:03:00.000-08:002011-01-07T07:40:23.903-08:00Limonlu Sufle<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQuYIEH5xSF27zxmT5ip2_loISugxdqJ8SANF7mkj_Ms4Xi5cb8wax6AQTitLsaLC-7qdRX-P4956fopg1nUxIQf4cZRIz2kL9t6DNh8RtNNY1u_I5yMUghONFIcS2UcbW9ty1eBNC6Fo/s1600/sufle2.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 134px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQuYIEH5xSF27zxmT5ip2_loISugxdqJ8SANF7mkj_Ms4Xi5cb8wax6AQTitLsaLC-7qdRX-P4956fopg1nUxIQf4cZRIz2kL9t6DNh8RtNNY1u_I5yMUghONFIcS2UcbW9ty1eBNC6Fo/s400/sufle2.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5559468833462822706" /></a><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhu7jTxIMB0IpbxMLinHPBZV6LxnOWe6smGiC5hzhNWS29x1t211BLD7s-41kWcLYi7_YC2QusZcSbH4Q_Fjlwxi1JZGn40cmgWk2IMuYncKXk9_XNRXXdSwGN8cyPJ_RCWub8CdAahuXM/s1600/sufle.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 144px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhu7jTxIMB0IpbxMLinHPBZV6LxnOWe6smGiC5hzhNWS29x1t211BLD7s-41kWcLYi7_YC2QusZcSbH4Q_Fjlwxi1JZGn40cmgWk2IMuYncKXk9_XNRXXdSwGN8cyPJ_RCWub8CdAahuXM/s400/sufle.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5547218080195440498" /></a><br />Limonu çok seviyorum! Ama şimdi değil, şimdi anca resmi ekledim artık tarifi başka gün eklerim :)Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-46091078561092525432010-11-12T12:43:00.000-08:002011-05-03T01:52:11.698-07:00Julia'nın kremalı ıspanak çorbası<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiNOVYqHDO7nd6uEQUt3uUytvcqlVfDVZHi30ok8l8QNoT02t0Q65wYfOTNr8nVf6iT3MsL3ZGKjQf5uDgVMehgyz5BMXrgkWocSdQTT_621Y6oWJS9KPqRDrh3eaCw7ieCtrTWGgQ4hDM/s1600/IMG_0169.JPG" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5538766761726016658" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiNOVYqHDO7nd6uEQUt3uUytvcqlVfDVZHi30ok8l8QNoT02t0Q65wYfOTNr8nVf6iT3MsL3ZGKjQf5uDgVMehgyz5BMXrgkWocSdQTT_621Y6oWJS9KPqRDrh3eaCw7ieCtrTWGgQ4hDM/s400/IMG_0169.JPG" style="cursor: hand; cursor: pointer; display: block; height: 299px; margin: 0px auto 10px; text-align: center; width: 400px;" /></a><br />
<div>Gerçekten çok güzel bir çorba, yapması da oldukça kolay. Ben bir tek ıspanakları yıkayıp doğrama kısmını sevmiyorum. Onu da yaptıracak birileri oluyor genelde (Safican'ın kulağı çınlasın, bu yazıyı okursa uzun bir 'Aşk olsun beni ıspanak yıkayayım diye mi seviyorsun' nutuğu çeker bana). Ben ıspanakları ezmeyi, hele rondodan geçirip yeşil ve tanımlanamaz bir şey haline getirmeyi hiç sevmiyorum. Biraz ezmek bazen iyi oluyor, onun için eski bir patetes ezeceğim var, onunla biraz ufaltıyorum. Tabi en güzeli baştan küçük doğrayıp sonra hiç dokunmamak.</div><div><br />
<a name='more'></a><br />
</div><div>Malzemeler:</div><div><br />
</div><div>2/3 bardak ince doğranmış taze soğan, veya orta boy bir kuru soğan</div><div>Yarım kilo ıspanak</div><div>1 litre + bir bardak tavuk suyu (veya bulyon)</div><div>4 yumurtanın sarısı</div><div>Bir paket (200ml) krema</div><div>100-120gr tereyağı</div><div>6 yemek kaşığı un</div><div><br />
</div><div><ul><li>Ağzı kapalı bir tencereye tereyağını koyup erittikten sonra kısık ateşte soğanları 5-10dk pişirin. Soğan yumuşayacak ama kızarmayacak</li>
<li>Bir yandan başka bir tencerede tavuk suyunu kaynama sıcaklığına getirin, veya bulyonu kaynar su ile hazırlayın</li>
<li>Ispanakları incecik doğrayın, soğanların olduğu tencereye atıp 1 çay kaşığı tuz ekleyin. Ispanaklar yumuşayıncaya kadar yaklaşık 5dk ağzı kapalı olarak yavaşça pişirin</li>
<li>Üzerine 6 yemek kaşığı unu ekleyin, karıştırarak orta ateşte 3dk pişirin</li>
<li>Tencereyi ocaktan alın. Kaynama sıcaklığındaki tavuk suyunu yavaşça ekleyerek 5dk karıştırın.</li>
<li>Bir karıştırma kabında, yumurta sarıları ve kremayı karıştırın. Bu karışıma azar azar çorbadan ekleyerek yedirin. Daha sonra karışımı çorbaya ekleyin.</li>
<li>Tencereyi tekrar ocağa koyun, orta sıcaklıkta bir iki dakika karıştırarak ısıtın (yumurtanın pişmesi için), kaynama noktasına gelmeden ocaktan alın.</li>
<li>Ocaktan aldığınız çorbaya 2-3 yemek kaşığı tereyağı ekleyip servis yapın.</li>
</ul></div>Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-43348869171556962812010-11-12T12:20:00.000-08:002010-12-05T03:59:53.962-08:00Fırında balkabağı<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh8y_mAo3ikquUw86M0_wOkJfuylsryjaRWArqxcbHpVvPpaUvb-lDGxabbacNdIVU_fYPDPcxB_-lDqeAaTQsAiNgxhlQ-YyUyiU1Cjc0khyXNfUDDeas4GrZexE77LABwhXd4R5E43as/s1600/IMG_0181.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 299px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh8y_mAo3ikquUw86M0_wOkJfuylsryjaRWArqxcbHpVvPpaUvb-lDGxabbacNdIVU_fYPDPcxB_-lDqeAaTQsAiNgxhlQ-YyUyiU1Cjc0khyXNfUDDeas4GrZexE77LABwhXd4R5E43as/s400/IMG_0181.JPG" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5538761082266533458" /></a><div style="text-align: center;"><span class="Apple-style-span" style="color:#0000EE;"><u><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;"><br /></span></u></span></div><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">Balkabağı sevenler için mükemmel bir yemek, üstelik çok da kolay :) Tek yapmanız gereken şey bak kabağı dilimlerini soymadan fırına dizmek.</span><div><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">Şöyle;</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">Fırını 200</span><span class="Apple-style-span" style=" line-height: 19px; font-family:sans-serif;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">°C</span></span><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">'ye ayarlayın. tepsisine yağlı kağıdı serin, bal kabağı dilimlerini üzerine yerleştirin.</span></div><div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">Çekilmiş kaya tuzu, zeytin yağı ve çeşitli baharatları (burada kekik, biberiye, sarımsak, karabiber) karıştırdıktan sonra balkabağı dilimlerini bu karışımla ovun.</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">İçi yumuşayıp dışı kızarmaya başlayınca servise hazır. Gerçekten bu kadar basit. Şöyle güzel bir salatayla hemen servis yapabilirsiniz. Soğuyunca tadı kaçıyor, hemen yemek gerek.</span></div><div><br /></div></div>Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-88478788069031783692010-10-20T11:19:00.000-07:002011-05-03T01:52:30.292-07:00Baklavanın bu kadar güzel olabileceğini hiç düşünmezdim...Şerbetli hiç bir tatlıyı (höşmelim hariç) sevmem. Bu kadar tatlı sever bir insan olmama rağmen güçlü şeker tadından hiç hoşlanmam, mümkün olduğunca az şeker kullanırım, beyaz şekeri özellikle yapay ve rahatsız edici bulurum.<br />
Bu yüzden baklava hep en sevmediğim tatlı oldu. Hatta bol şuruplu bir baklavanın kokusu genelde midemi bulandırır. Baklava yapılacaksa bana kuruyken ayrılır, az şerbet dökülür. O halde bile pek sevmem.<br />
<a name='more'></a><br />
İşte, baklavayla ilgili bütün kötü görüşlerim geçen hafta yıkıldı. Annemin Beyrut'lu bir arkadaşı bizi ziyarete gelirken "Abdel Rahman Hallab" markalı bir kutu baklava getirmiş. Baklava konseptim tamamen evrim geçirdi diyebilirim. Kabul ediyorum, bu işi bizden, Yunanlılardan, ve dünyanın geri kalanından iyi yapıyorlar. Bu mağaza boşuna Orta Doğu'nun en iyi baklavasını yapmakta ün salmamış.<br />
Bu baklavada şurup yok, su yok şeker yok. Sadece bal var, ama o da aşırı miktarlarda değil, tam kıvamında. Dışarı taşıp parmaklarınızdan akmıyor. Cevizi, hamuru, rengi, kıvamı, kokusu tam anlamıyla mükemmel. Daha iyi bir baklava hayal edemiyorum.<br />
Kutu mutfak tezgahında durdukça içim gidiyor, hepsini mideye indirmek istiyorum, kendimi zor tutuyorum.<br />
En kısa zamanda bir Beyrut gezisi yapmalı!Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-77712250265798923052010-10-16T08:00:00.000-07:002010-10-16T08:14:53.932-07:00Cumartesi Kahvaltısı<div><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi9npreHpOofsB5QGJ_pxMq7rzP0tm5NW_kIbFrQUH5YjU2B9Ji8XoFYC0D_vzlwQY170TO_qGap-jSzXb4Z6JQj6dGeqJHavQs9EZc4VeMPT9PWRgvJcBymVGfR6hTS6wzhWKDX76h6b8/s1600/16102010142.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 300px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi9npreHpOofsB5QGJ_pxMq7rzP0tm5NW_kIbFrQUH5YjU2B9Ji8XoFYC0D_vzlwQY170TO_qGap-jSzXb4Z6JQj6dGeqJHavQs9EZc4VeMPT9PWRgvJcBymVGfR6hTS6wzhWKDX76h6b8/s400/16102010142.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5528659334644777954" /></a></div><div><br /></div><div>Saçları kepeklenmiş pembe yanaklı bir tombik! </div><div>Dün yaptığım biber dolmasından artan biberleri değerlendirmek ve sabah annemi güldürmek için aceleyle bunu hazırladım. Kısaca şöyle;</div><div>Önce iki yumurtayı çok dikkatli bir şekilde kızmış tereyağına kırdım, daha sonra üçüncü bir yumurtanın sarısını ve beyazını ayırdım. Beyazı ile yüzü tam yuvarlak olacak şekilde tamamladım, sarısını da çay kaşığıyla şekillendirerek saç yaptım. </div><div>Biberleri makasla kesip yerleştirdim. </div><div>Gözler için beyaz peynirden küçük bir parçayı avucumda ezip gözün akını yaptım, göz bebeği için de bir zeytinin başını ve kıçını kestim, peynirin üzerine yerleştirdim. Son anda da saçına biraz kepek yaptım beyaz peynirle :)</div>Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-73848650063585619872010-08-07T00:03:00.001-07:002011-05-03T01:53:25.647-07:00Çikolatalı Türk Kahvesi<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOyIJK1_a9OeB3xcAPyzVZh3iZmOBoieaqjAsqdot9Ug63vWr75zDyqVjCQ7weuPliY4LCEJVHhzhkNJ_H26pXzhHqRCsPH3wcBNdHlCJpHdmvMi4cUTV-1DulAiSS7FLvq_8mCkfIdlU/s1600/%C3%A7ikolatal%C4%B1-kahve.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5502560279284125826" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOyIJK1_a9OeB3xcAPyzVZh3iZmOBoieaqjAsqdot9Ug63vWr75zDyqVjCQ7weuPliY4LCEJVHhzhkNJ_H26pXzhHqRCsPH3wcBNdHlCJpHdmvMi4cUTV-1DulAiSS7FLvq_8mCkfIdlU/s400/%C3%A7ikolatal%C4%B1-kahve.jpg" style="cursor: pointer; display: block; height: 294px; margin: 0px auto 10px; text-align: center; width: 400px;" /></a><br />
Hazırlanışı:<br />
<ul><li>Kullanacağınız fincan sayısına göre ölçtüğünüz suya her fincan için bir parça çikolata ekleyin. Küçük parçalara ayırdığınız çikolataları en kısık ateşte, biraz eriyene kadar karıştırın. </li>
</ul><ul><li>Bunu yeterince hızlı yaparsanız su pek ısınmadan çikolatalarınız büyük oranda suya karışmış olacaktır. Her fincan için iki silme tatlı kaşığı kahve ekleyin, ve karıştırmadan köpürene kadar en kısık ateşte pişirin. Kahveniz köpürdükten sonra köpüğü fincanlara aktarın ve bir taşımlık daha pişirin. Geri kalan kahveyi de fincanlara aktarın. Bunu yaparken biraz yukarıdan dökerseniz köpüğün azalmasını engeleyebilirsiniz.</li>
</ul><ul><li>Soğuk su, lokum veya çikolatayla servis yapın.</li>
</ul>Çikolatanın içindeki kakao oranı arttıkça kahvenin köpürmesi zorlaşacağı için %60 bitter kıvamında bir çikolata uygun olacaktır. Köpüğün azalmasını engellemek için bir püf noktası daha: Kahveyi hazırlamadan önce fincanları ısıtın.Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-85534476500376575852010-08-06T23:44:00.000-07:002010-08-08T08:56:00.670-07:00Ve pişmeden de mükemmel görünen yiyecekler...Taptaze tekirler<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrbNbXXVNdmIpf6z9yAx0_sGvQqJOtYwdFNfqPV7x1WSX2h3SeoKUuBtSoU-3b0z-cDoFNtjz5U1eqY9W2bN8wx9UrTFn8fqjNPRK1BFw83I61DelyAL4x3xHEyvCqUYdqpO2TcYXPVck/s1600/tekir.jpg"><img style="display: block; margin: 0px auto 10px; text-align: center; cursor: pointer; width: 400px; height: 300px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrbNbXXVNdmIpf6z9yAx0_sGvQqJOtYwdFNfqPV7x1WSX2h3SeoKUuBtSoU-3b0z-cDoFNtjz5U1eqY9W2bN8wx9UrTFn8fqjNPRK1BFw83I61DelyAL4x3xHEyvCqUYdqpO2TcYXPVck/s400/tekir.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5502555768856230498" border="0" /></a><br />Harika bir turtaya dönüşmeyi bekleyen çilekler (yemeden önce sabredemediğim için turtanın fotoğrafı yok...)<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgE6WKF-STQ2_WPojU7gVoWmbfCU8yj5HKH-kWc629DR1iuef2fLa7cepwjBqyPkjl_g2nUhrzAcjCexEJF1-5w170ie5LTrYK-b3EWjd5NidF89_Y_Ag7QrSUfUtNq8t_jSOEgXmkbiJo/s1600/%C3%A7ilek.jpg"><img style="display: block; margin: 0px auto 10px; text-align: center; cursor: pointer; width: 400px; height: 300px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgE6WKF-STQ2_WPojU7gVoWmbfCU8yj5HKH-kWc629DR1iuef2fLa7cepwjBqyPkjl_g2nUhrzAcjCexEJF1-5w170ie5LTrYK-b3EWjd5NidF89_Y_Ag7QrSUfUtNq8t_jSOEgXmkbiJo/s400/%C3%A7ilek.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5502556279689046882" border="0" /></a>Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-47295363437614898502010-07-12T01:53:00.000-07:002011-05-03T01:53:54.355-07:00Domates Çorbası<span style="font-size: 85%;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibSfCUBHKknHSBxtVuMZyVi65zId-deLZeQd2B9SCohO_zlAK9iRLKCquXYNReLpidMIiRtn63GO6alcOz_y75ihcZW6ct3g9U0QQEuoN9S-FV423aZ31vKfp5m5HY5dp5Zhe-GBYVqG8/s1600/domates.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5492940929348397906" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibSfCUBHKknHSBxtVuMZyVi65zId-deLZeQd2B9SCohO_zlAK9iRLKCquXYNReLpidMIiRtn63GO6alcOz_y75ihcZW6ct3g9U0QQEuoN9S-FV423aZ31vKfp5m5HY5dp5Zhe-GBYVqG8/s320/domates.jpg" style="cursor: pointer; display: block; height: 247px; margin: 0px auto 10px; text-align: center; width: 320px;" /></a></span><span style="font-size: 85%;">Bu sabah hiç kahvaltı hazırlayasım yoktu, ben de dolaptaki domatesleri değerlendireyim dedim. İdeal bir kahvaltı değil belki ama öğlen yemeğiniz olabilir. Artan çorbayı da iyice kaynatıp köfte sosu olarak kullandım.<br />
</span><br />
<span style="font-size: 85%;"><a name='more'></a><br />
</span><span style="font-size: 85%; font-style: italic;">Tek kişilik bir çorba için</span><span style="font-size: 85%;"><br />
Malzemeler:<br />
<br />
3 büyük domates<br />
1 Kırmızı biber<br />
1 küçük soğan<br />
2 diş sarımsak<br />
1 sap taze soğan<br />
1 yemek kaşığı tereyağı<br />
Fesleğen<br />
Kekik<br />
Tuz<br />
Karabiber<br />
<br />
Süslemek için:<br />
Tereyağında kızartılmış ekmek dilimleri<br />
Parmesan peyniri<br />
Dereotu<br />
<br />
Hazırlanışı:<br />
<br />
Soğanları küp küp doğrayıp tereyağında kavurun, pembeleşmeye başlayınca küçük küçük doğradığınız sarımsakları ekleyin ve taze soğanı ekleyin, 5dk kavurun.<br />
Domates ve biberi rondodan geçirin (veya rendeleyin) ve tencereye boşaltın. Boşalan kabın yarısına kadar suyla doldurup bunu da çorbaya ekleyin. Üzerine yeterince tuz, karabiber, fesleğen ve kekik ekleyerek karıştırın.<br />
Ara sıra karıştırarak yarım saat pişirin. Kızarmış ekmekler, parmesan ve dereotuyla süsleyip servis yapın.</span>Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-34432202732453182002010-07-11T23:51:00.000-07:002011-05-03T01:54:01.115-07:00Doğum günü pastam<span style="font-size: 85%;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFE_Afe86pjt5xN9ZusyIark78SLzjgkrAWZMVHwY1BRMulGnkZTv5bMBsKCn3WOPgKpF5k4dq4FTfMUzoRrrARQfTY5qYaEIA2QHEtaLq9C08XmudWmMipULjqIw5d20IUw7rPa78cNY/s1600/08072010.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5492909365082877266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFE_Afe86pjt5xN9ZusyIark78SLzjgkrAWZMVHwY1BRMulGnkZTv5bMBsKCn3WOPgKpF5k4dq4FTfMUzoRrrARQfTY5qYaEIA2QHEtaLq9C08XmudWmMipULjqIw5d20IUw7rPa78cNY/s320/08072010.jpg" style="cursor: pointer; display: block; height: 240px; margin: 0px auto 10px; text-align: center; width: 320px;" /></a></span><span style="font-size: 85%;">Doğum günü kutlamayı pek sevmem ama iyi bir pasta yemek için her bahane kabulümdür. Kendime doğum günü için çikolatalı bir fondan yapmaya karar vermiştim, gösterişsiz ama leziz bir pasta... Bu amaçla çikolata almaya gittiğimde Avusturalya'lı şef Philip Johnson'ın </span><span style="font-size: 85%; font-style: italic;">Decadence</span> isimli kitabıyla karşılaştım. İlk sayfadaki bu pasta planlarımı değiştirdi.<span style="font-size: 85%;"><br />
Unsuz ve neredeyse yarım kilo çikolata içeren son derece yoğun harika bir pastaydı. Başka bir bahane daha olsa da bir daha yapsam.<br />
</span><br />
<span style="font-size: 85%;"><a name='more'></a><br />
<span style="font-style: italic;">Malzemeler:</span><br />
<br />
400g bitter çikolata<br />
6 yumurta<br />
95g (yarım bardak) esmer şeker<br />
2 yemek kaşığı koyu rom (ben vişne likörü kullandım)<br />
250 ml krema<br />
<br />
<span style="font-style: italic;">Süslemek için:</span><br />
250 ml kremşanti<br />
Ahududu<br />
Pudra şekeri<br />
<br />
<span style="font-style: italic;">Hazırlanışı:</span><br />
</span><span style="font-size: 85%;"><br />
Fırını <span style="font-size: 100%;">180°C'ye ayarlayın, 26cmlik bir kelepçeli kek kalıbını fırın kağıdıyla kağlayın (yapışması için tabanı yağlamak gerekiyor). Fırının en altına ısıya dayanıklı geniş bir kapta sıcak su yerleştirin.</span></span><span style="font-size: 85%;"><span style="font-size: 100%;">Çikolatayı kaynayan su ile dolu bir çaydanlığın üstüne, ısıya dayanıklı bir kaba yerleştirin ve arasıra karıştırarak eritin. Tamamen eriyen çikolatayı ateşten alın ve soğumaya bırakın.<br />
<br />
Yumurta, şeker ve rom veya likörü, kaynayan çaydanlığın üzerine yerleştirdiğiniz ısıya dayanıklı başka bir kaba koyun, hacmi iki katına çıkıncaya kadar çırpın (bunun için mikser kullanmanız gerekecektir).<br />
<br />
Yumurta karışımını, çikolatayı ve kremayı karıştırın, kek kalıbına döktükten sonra fırına verin. 40dk, veya pastanın ortasına soktuğunuz bir bıcak temiz çıkana kadar pişirin. İyice soğuyana kadar kalıptan çıkartmayın.<br />
<br />
Üzerini kremşanti, ahududu ve pudra şekeri ile süsleyin.<br />
<br />
<span style="font-style: italic;">Arpistin notları:</span><br />
Bu mükemmel pastayı mükemmel kılan şey içindeki çikolata. Gidip nestle, milka gibi çikolatalarla yapmaya kalkarsanız bir şeye benzemez :) Onların tadı bir yana, içlerinde kakao dışında o kadar çok madde var ki doğru dürüst erimiyorlar bile. Ben bu tür pastalar için lint %70 veya %85 bitter kullanıyorum (genelde ikisini karıştırıyorum). Bulunması kolay ve oldukça güzel bir çikolata.<br />
Bu arada pasta bir gün buzdolabında bekledikten sonra daha da güzel olmuş, içindeki vişne likörü ortaya çıkmıştı.<br />
</span></span>Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-76627988658937056812010-07-11T23:46:00.001-07:002010-09-23T23:12:42.549-07:00Mükemmel cheesecake<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh4lrbNRL326WufWeMLFByFzif_thUbJntv4tpzJSB3Tpndt48YQIdA8gw9YBpEXuLT0MNOkEkkfNB5etJ5aBif0uBznoCOuJuEZjrmiob3de20u-ydDEe2BM0shawoXHt3JO38DZKbPFM/s1600/P1040783.JPG"><img style="display: block; margin: 0px auto 10px; text-align: center; cursor: pointer; width: 400px; height: 300px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh4lrbNRL326WufWeMLFByFzif_thUbJntv4tpzJSB3Tpndt48YQIdA8gw9YBpEXuLT0MNOkEkkfNB5etJ5aBif0uBznoCOuJuEZjrmiob3de20u-ydDEe2BM0shawoXHt3JO38DZKbPFM/s400/P1040783.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5520358821020330306" border="0" /></a><br />Bu harika cheesecakein tarifini <a href="http://cafefernando.com/turkce/cikolatali-cheesecake/">Cafe Fernando</a>'da bulabilirsiniz. Ben çikolatayı biraz arttırdım. Fırından çıkarmam gereken sırada başka işlerle meşkul olmam kocaman çatlaklara neden olmuştu, onları da 'ganache'la kapattım. Beyaz çikolatayı oldum olası çok severim, ganache da çikolataya krema ekleyerek yapılıyor. Çikolata erirken istediğiniz kıvama göre, 100g çikolata için 50-100ml krema ekleyip karıştırıyorsunuz. Müthiş lezzetli bir şey. Bir pastanın başına gelebilecek en güzel şey bence.Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-6832379082204700582010-05-25T01:43:00.000-07:002011-05-03T01:54:32.136-07:00Annie’nin kolay zencefilli kurabiye tarifi<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjVccz9_YDPN5Jn9VsyPZFmRFvUjeRo87_G4amTKiC9XtCt4vDwyA4Rub14QOmOv58gToTELTvc4TfgmApKf2qdK6Mc3iP373V9I52DmVPqfMVfhge9vWi4JukSJo6HnNEWsedmKbLYyA8/s1600/zencefilli.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5493370409774649762" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjVccz9_YDPN5Jn9VsyPZFmRFvUjeRo87_G4amTKiC9XtCt4vDwyA4Rub14QOmOv58gToTELTvc4TfgmApKf2qdK6Mc3iP373V9I52DmVPqfMVfhge9vWi4JukSJo6HnNEWsedmKbLYyA8/s400/zencefilli.jpg" style="cursor: pointer; display: block; height: 314px; margin: 0px auto 10px; text-align: center; width: 400px;" /></a><br />
<span class="Apple-style-span" style="font-family: 'times new roman'; font-size: medium;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: 14px;"><span class="Apple-style-span" style="font-family: Times;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;"><br />
</span></span></span></span><br />
<span class="Apple-style-span" style="font-family: 'times new roman'; font-size: 14px;">Bu tarifi, başarısız zencefilli kurabiye denemelerimden sonra imdadıma yetişen hocam Annie’den aldım. Oldukça yumuşak oluyorlar, eğer daha sert bir kurabiye istiyorsanız daha uzun süre pişirebilirsiniz. Yalnız kurabiyelerin soğuyunca sertleşeceğini unutmayın, kurabiyelerinizi sert yapacağım diye yakmayın. Başka baharatlar da deneyebilirsiniz; ben zencefili azaltıp karanfil, muskat ve daha çok tarçın koydum. Süslemek için kristal şekeri bulamasanız normal esmer şeker de deneyebilirsiniz ancak bu kurabiyenin içinde kayboluyor. Pudra şekeri veya tarçın serperek de süsleyebilirsiniz.</span><br />
<br />
<a name='more'></a><br />
<br />
<div style="font-family: times new roman;"><span style="font-size: 85%;"><em>2 düzine kurabiye için:</em></span><span style="font-size: 85%;"><br />
2 Bardak un<br />
2 Çay kaşığı karbonat<br />
1 Yumurta<br />
1 Bardak esmer şeker<br />
½ Bardak sıvı yağ<br />
1/3 Bardak pekmez<br />
3 Çay kaşığı zencefil<br />
1 Çay kaşığı tarçın<br />
½ Çay kaşığı yenibahar<br />
½ Çay kaşığı tuz<br />
2 Yemek kaşığı su<br />
Süslemek için işlenmemiş esmer şeker</span></div><ul style="font-family: times new roman;"><li><span style="font-size: 85%;">Önceden fırını 180°C’ye ayarlayın ve tepsiye yağlı fırın kağıdı serin. </span></li>
<li><span style="font-size: 85%;">Bir kapta un, karbonat, tuz ve baharatları karıştırın. Başka bir kapta yağ ve şekeri iyice çırptıktan sonra, yumurta, su ve pekmezi ekleyin. Un karışımını bu kaba aktarıp karıştırın.</span></li>
<li><span style="font-size: 85%;">Hazırladığınız hamuru 4 parçaya ayırıp buzdolabında (daha hızlı soğuması için kısa süre buzlukta da olabilir) bekletin.<br />
Soğuyan hamurları 6 parçaya ayırıp yuvarlayın ve üzerlerini işlenmemiş esmer şeker kristalleriyle süsleyin. </span></li>
<li><span style="font-size: 85%;">Kurabiyeleri tepsiye yerleştirirken boşluk bırakmayı unutmayın, pişerken yayılacaklardır. Yaklaşık 8dk veya kurabiyelerin üzerinde çatlaklar oluşup kahverengileşmeye başlayana kadar pişirin.</span></li>
</ul><span style="font-family: 'times new roman'; font-size: 85%;"></span><br />
<span style="font-family: 'times new roman'; font-size: 85%;"></span><br />
<div style="font-family: times new roman;"></div>Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-33600326512491328622010-05-06T02:54:00.000-07:002011-05-03T01:56:48.111-07:00Bademli Kurabiye<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEilsNQdxlh5DdupoyGPy4iTM6Fv_eVfWVE5NHBtzp-HqRNBrgqF_ld4fDMm331IxXsVH5xVJGXZwJ6gKbpnjHF6rIJVMACeNLaI3mWsTQylt_awE6z9K3sGsCZd-siFmlQ3xOpawvJYJi0/s1600/bademli.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5502559440946424786" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEilsNQdxlh5DdupoyGPy4iTM6Fv_eVfWVE5NHBtzp-HqRNBrgqF_ld4fDMm331IxXsVH5xVJGXZwJ6gKbpnjHF6rIJVMACeNLaI3mWsTQylt_awE6z9K3sGsCZd-siFmlQ3xOpawvJYJi0/s400/bademli.jpg" style="cursor: pointer; display: block; height: 303px; margin: 0px auto 10px; text-align: center; width: 400px;" /></a><span style="font-size: 85%;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: 85%;">İşte önceden hamurunu buzluğa atıp misafir geleceği zaman hızla pişirebileceğiniz, yemesi çok zevkli bir kurabiye tarifi. Arp şeklinde kurabiyeleri de genelde bu hamur ile yapıyor, daha sonra üzerlerini süslüyorum.</span><br />
<span style="font-size: 85%;"><a name='more'></a></span><br />
<span style="font-size: 85%;"><br />
</span><span style="font-size: 85%; font-style: italic;">Malzemeler:</span><span style="font-size: 85%;"><br />
<br />
1/2 kg un<br />
1/2 bardak toz şeker<br />
125 gr tereyağı<br />
2 yumurta<br />
1 1/2 bardak toz badem<br />
1/4 çay kaşığı saf vanilya<br />
1 tatlı kaşığı kabartma tozu<br />
Şekilli kurabiye kalıpları<br />
<br />
</span><span style="font-size: 85%; font-style: italic;">Hazırlanışı</span><span style="font-size: 85%;"><br />
<br />
</span><br />
<ul><li><span style="font-size: 85%;">Unu eleyin, kabartma tozu, vanilya ve bademi ekleyip karıştırın. Önceden yumuşaması için dışarıda bıraktığınız tereyağını katı karışıma ekleyip biraz daha karıştırın. Başka bir kapta yumurta ve şekeri çırpın, bunu da kuru malzemelere ekledikten sonra hamurunuzu yoğurun.</span></li>
</ul><ul><li><span style="font-size: 85%;">Daha kolay şekil verebilmek için 20dk buz dolabında dinlendirin.<br />
</span></li>
</ul><ul><li><span style="font-size: 85%;">Dinlendirdiğiniz hamuru 4mm kalınlığında açın, ve kalıplarla keserek şekil verin. Önceden 180 ºC'ye ısıtılmış fırında 5dk kadar pişirin. Soğuduktan sonra servis yapın. Pudra şekeriyle süsleyebilirsiniz.</span></li>
</ul><span style="font-size: 85%;"> Toz bademi aktar ve baharatçılardan hazır olarak alabilir veya sıcak suda beklettikten sonra soyduğunuz bademleri havanda döverek veya kahve öğütücüsünden geçirerek toz hale getirebilirsiniz. Saf vanilyanız yoksa vanilin de koyabilirsiniz ancak vanilin; vanilya, şeker gibi başka şeylerin karşımı olduğu için miktarı değiştirmeniz gerekecektir.<br />
Kurabiye kalıbınız yoksa şişe kapakları, çay tabaklarının kenarları ve evde bulunabilecek hemen her şeyle hamurunuzu kesebilirsiniz, ancak kurabiyeler büyüdükçe pişirme süresini de biraz arttırmanız gerekmektedir.<br />
Yine hamurunuzun kalınlığına bağlı olarak pişirme süresi 3dkya inebilir, 10dk ya kadar çıkabilir. Fırından çıkarttığınızda biraz yumuşak olmalılar, kuruyunca sertleşecekler.</span>Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4067065352014752146.post-32375698588786407232010-05-03T05:59:00.000-07:002011-05-03T02:08:30.946-07:00Pesto soslu ekmek<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCar5AEVqU7XY1zR8P9tQ4dqIAPKM4F8OIV4rxhE1mAzOdiGX0XzEoi3db-Uy3LZJDpPuGlCybG3fkycGhh8pbKrICar8E4JOrBiiXeA-fYIVzCf7bOpkQUQrfa0ZgFrly5zmRPjx3ifk/s1600/pestolu.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5467061533818608274" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCar5AEVqU7XY1zR8P9tQ4dqIAPKM4F8OIV4rxhE1mAzOdiGX0XzEoi3db-Uy3LZJDpPuGlCybG3fkycGhh8pbKrICar8E4JOrBiiXeA-fYIVzCf7bOpkQUQrfa0ZgFrly5zmRPjx3ifk/s400/pestolu.jpg" style="cursor: pointer; display: block; height: 286px; margin: 0px auto 10px; text-align: center; width: 400px;" /></a><br />
<div style="text-align: left;"><span style="font-size: 85%;">Ekmek en temek besin kaynağımız, ve bence her şeyden önce onu pişirmesini bilmeliyiz. Ben yemek yapmaya makarna değil de ekmek ile başladım, ve hala en iyi yaptığım, hamurunu yoğurmaktan en çok zevk aldığım şey kocaman, çıtır çıtır bir somun ekmektir. Ekmeğe çok farklı tatlar eklemeyi, onu zenginleştirmeyi seviyorum, ve bu da tam öyle bir tarif. Bu ekmek o kadar zengin ki tek başına kahvaltınız olabilir, ve çok da güzel bir kahvaltı olur. Hazırladığınız pesto sosuyla yapacağınız makarnalar da cabası.</span><br />
<span style="font-size: 85%;"><a name='more'></a></span><br />
<span style="font-size: 85%;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: 85%;">Malzemeler:</span></div><span style="font-size: 85%;"><br />
Ekmek Hamuru:<br />
<br />
500 gr un<br />
1 1/2 bardak ılık su<br />
4 yemek kaşığı zeytinyağı (tereyağı, margarin ve diğer bitkisel yağlar pesto sosla iyi gitmeyecektir.)<br />
1 tatlı kaşığı tuz<br />
5 çay kaşığı kuru maya<br />
<br />
Pesto sos:<br />
<br />
2 diş sarımsak<br />
1 demet (dolu bir avuçtan biraz fazla) taze fesleğen<br />
Bir avuc çam fıstığı<br />
1/2 barkdak zeytin yağı<br />
1/2 bardak rendelenmiş parmesan peyniri<br />
Tuz<br />
Karabiber<br />
<br />
İsteğe göre taze nane, kekik, kuru domates.<br />
<br />
</span><span style="font-size: 85%; font-style: italic;">Ekmek hamuru hazırlamak</span><span style="font-size: 85%;"><br />
<br />
Biraz ılık su, kuru maya, ve bir tatlı kaşığı toz şekeri 15 dakika bir bardakta bekletin. Kabardıktan sonra un ve tuz karışımına ekleyip karıştırın. Suyu ve zeytin yağını ekleyin, bir dakika kadar yoğurun. Hamur pürüssüz ve yumuşak olmalı, elinize fazla yapışmamalı. İsteğe göre biraz daha zeytinyağı, un veya su ekleyerek doğru kıvamı bulabilirsiniz.<br />
Hazırladığınız hamurun üstünü örterek ılık bir yerde yaklaşık 45dk bekletin. Kış aylarında radyatörün üstü ve yaz aylarında güneş alan bir pencere yanı hamurunuz güzel kabarması için ideal yerlerdir. Parmağınızla bastırdığınızda ortaya çıkan çukur yavaşça yükseliyorsa yeterince kabarmıştır. (Hemen yükseliyorsa az, yükselmiyorsa fazla kabarmıştır)<br />
<br />
Hamur kabarırken siz de pesto sosu hazırlayabilirsiniz.<br />
<br />
</span><span style="font-size: 85%; font-style: italic;">Hamura şekil vermek</span><span style="font-size: 85%;"><br />
<br />
Hamurunuzu unlu bir tezgahta biraz daha yoğurun. Fazla yoğurmak mayanın etkisini azaltabilir. Hamuru istediğiniz şekilde biraz açın. Şimdi pesto sosumuzu sürüp hamuru düreceğiz. Ekmeğiniz oval, yuvarlak veya dikdörtgen olabilir. Ben oval bir ekmek yaptım, hamuru 1cm kalınlığında açtıktan sonra pesto sosunu sürdüm, ve enine 3 kez kıvırdıktan sonra köşeleri çimdikleyerek kapattım.<br />
<br />
İsterseniz dikdörtgen bir kek kalıbıyla daha düzgün bir şekil elde edebilirsiniz, hatta ince bir ruloyla büyük bir simit şekli bile verebilirsiniz. Bu kısım sizin yaratıcılığınıza kalmış.<br />
<br />
Şekil verilen hamuru pişireceğiniz yağlı veya unlu bir tepsinye yerleştirin (kek kalıbı kullanacaksanız yağlı bir tepsiye yerleştirin ve pişirmeden kek kalıbına alın). Hamurda fazla zeytin yağı kullandıysanız tepsiye pek bir şey sürmenize de gerek kalmaz. Ben zeytin yağını çok sevdiğimden biraz abartırım, ama bu da ekmeğin daha yoğun olmasını sağlıyor.<br />
Üzerini örttüğünüz bu tepside ekmeğinizi 45 dk veya iki katı büyüklüğe gelene kadar ılık bir yerde bekletin<br />
<br />
Ekmeğinizi fırına vermeden önce elinizi bir bardak suya daldırarak hamuru ıslatırsanız daha güzel kızaracaktır. Üzerini susam, çörekotu haşhaş tohumu vb. tohumlar veya baharatlarla süsleyebilirsiniz.<br />
<br />
Önceden 220 °C'ye ısıtılmış fırında 10dk pişirin, daha sonra ısıyı 200 °C'ye düşürün. (Bu yine güzel kızarması için, tabi baştan sona 200'de de pişirebilirsiniz) Toplam pişirme süresi ekmeğinizin kalınlığına bağlı olarak 30-45 dk civarında olacaktır.<br />
<br />
</span><span style="font-size: 85%; font-style: italic;">Pesto sosu</span><span style="font-size: 85%;"><br />
<br />
Büyük bir havanda önce sarımsağı, daha sonra otları dövün. Çam fıstıklarını üzerine ekleyip biraz daha dövebilirsiniz. Fıstıkların tamamı ezilmez ve biraz ağıza gelirse daha güzel olacağı için fazla dövmeyin. Bir kapta zeytin yağı, parmesan peyniri, tuz ve karabiberle karıştırın.<br />
<br />
</span><span style="font-size: 85%; font-style: italic;">not:</span><span style="font-size: 85%;"><br />
<br />
Fırından çıkarttığınız ekmeği zeytinyağı, zeytin ezmesi, veya kalan pesto sosuyla servis yapabilirsiniz.<br />
<br />
Pesto sosu daha fazla hazırlayıp zeytin yağı ağızını örtecek şekilde bir kavanoza koyarsanız buz dolabında uzun süre saklayabilir, makarnalarda kullanabilirsiniz.<br />
Önce koyu bir karışım hazırlayıp ekmeğe kullanmak, kalana zeytin yağı ekleyip makarna için saklamak ideal sanırım.<br />
<br />
Ben bunları yazarken ekmeğim fırında, eminim çok güzel olacaktır!<br />
<br />
--------------------<br />
<br />
Aynı ekmek başka bir şekilde:<br />
</span><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjra-_OUTNW0W2nT0diBOoSy8eEMJ7QnLp7lzgPRrDcW_PJgKGrFr2ZxwQuF8X0TfbPdFjreJqq344yYFAFvsN19gDeUvujNWB9WsfdC9rnHT8tIzPsJMrvtHb2xzDOookloGeUQG4QCIo/s1600/pestolu2.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5502553619953966834" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjra-_OUTNW0W2nT0diBOoSy8eEMJ7QnLp7lzgPRrDcW_PJgKGrFr2ZxwQuF8X0TfbPdFjreJqq344yYFAFvsN19gDeUvujNWB9WsfdC9rnHT8tIzPsJMrvtHb2xzDOookloGeUQG4QCIo/s320/pestolu2.jpg" style="cursor: pointer; display: block; height: 228px; margin: 0px auto 10px; text-align: center; width: 320px;" /></a><br />
<span style="font-size: 85%;"><br />
</span>Zeynep Öykühttp://www.blogger.com/profile/17940478387830289609noreply@blogger.com0