20 Ekim 2010 Çarşamba

Baklavanın bu kadar güzel olabileceğini hiç düşünmezdim...

Şerbetli hiç bir tatlıyı (höşmelim hariç) sevmem. Bu kadar tatlı sever bir insan olmama rağmen güçlü şeker tadından hiç hoşlanmam, mümkün olduğunca az şeker kullanırım, beyaz şekeri özellikle yapay ve rahatsız edici bulurum.
Bu yüzden baklava hep en sevmediğim tatlı oldu. Hatta bol şuruplu bir baklavanın kokusu genelde midemi bulandırır. Baklava yapılacaksa bana kuruyken ayrılır, az şerbet dökülür. O halde bile pek sevmem.

İşte, baklavayla ilgili bütün kötü görüşlerim geçen hafta yıkıldı. Annemin Beyrut'lu bir arkadaşı bizi ziyarete gelirken "Abdel Rahman Hallab" markalı bir kutu baklava getirmiş. Baklava konseptim tamamen evrim geçirdi diyebilirim. Kabul ediyorum, bu işi bizden, Yunanlılardan, ve dünyanın geri kalanından iyi yapıyorlar. Bu mağaza boşuna Orta Doğu'nun en iyi baklavasını yapmakta ün salmamış.
Bu baklavada şurup yok, su yok şeker yok. Sadece bal var, ama o da aşırı miktarlarda değil, tam kıvamında. Dışarı taşıp parmaklarınızdan akmıyor. Cevizi, hamuru, rengi, kıvamı, kokusu tam anlamıyla mükemmel. Daha iyi bir baklava hayal edemiyorum.
Kutu mutfak tezgahında durdukça içim gidiyor, hepsini mideye indirmek istiyorum, kendimi zor tutuyorum.
En kısa zamanda bir Beyrut gezisi yapmalı!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder