5 Aralık 2010 Pazar

Limonlu Sufle


Limonu çok seviyorum! Ama şimdi değil, şimdi anca resmi ekledim artık tarifi başka gün eklerim :)

12 Kasım 2010 Cuma

Julia'nın kremalı ıspanak çorbası


Gerçekten çok güzel bir çorba, yapması da oldukça kolay. Ben bir tek ıspanakları yıkayıp doğrama kısmını sevmiyorum. Onu da yaptıracak birileri oluyor genelde (Safican'ın kulağı çınlasın, bu yazıyı okursa uzun bir 'Aşk olsun beni ıspanak yıkayayım diye mi seviyorsun' nutuğu çeker bana). Ben ıspanakları ezmeyi, hele rondodan geçirip yeşil ve tanımlanamaz bir şey haline getirmeyi hiç sevmiyorum. Biraz ezmek bazen iyi oluyor, onun için eski bir patetes ezeceğim var, onunla biraz ufaltıyorum. Tabi en güzeli baştan küçük doğrayıp sonra hiç dokunmamak.

Fırında balkabağı


Balkabağı sevenler için mükemmel bir yemek, üstelik çok da kolay :) Tek yapmanız gereken şey bak kabağı dilimlerini soymadan fırına dizmek.
Şöyle;
Fırını 200°C'ye ayarlayın. tepsisine yağlı kağıdı serin, bal kabağı dilimlerini üzerine yerleştirin.
Çekilmiş kaya tuzu, zeytin yağı ve çeşitli baharatları (burada kekik, biberiye, sarımsak, karabiber) karıştırdıktan sonra balkabağı dilimlerini bu karışımla ovun.
İçi yumuşayıp dışı kızarmaya başlayınca servise hazır. Gerçekten bu kadar basit. Şöyle güzel bir salatayla hemen servis yapabilirsiniz. Soğuyunca tadı kaçıyor, hemen yemek gerek.

20 Ekim 2010 Çarşamba

Baklavanın bu kadar güzel olabileceğini hiç düşünmezdim...

Şerbetli hiç bir tatlıyı (höşmelim hariç) sevmem. Bu kadar tatlı sever bir insan olmama rağmen güçlü şeker tadından hiç hoşlanmam, mümkün olduğunca az şeker kullanırım, beyaz şekeri özellikle yapay ve rahatsız edici bulurum.
Bu yüzden baklava hep en sevmediğim tatlı oldu. Hatta bol şuruplu bir baklavanın kokusu genelde midemi bulandırır. Baklava yapılacaksa bana kuruyken ayrılır, az şerbet dökülür. O halde bile pek sevmem.

16 Ekim 2010 Cumartesi

Cumartesi Kahvaltısı


Saçları kepeklenmiş pembe yanaklı bir tombik!
Dün yaptığım biber dolmasından artan biberleri değerlendirmek ve sabah annemi güldürmek için aceleyle bunu hazırladım. Kısaca şöyle;
Önce iki yumurtayı çok dikkatli bir şekilde kızmış tereyağına kırdım, daha sonra üçüncü bir yumurtanın sarısını ve beyazını ayırdım. Beyazı ile yüzü tam yuvarlak olacak şekilde tamamladım, sarısını da çay kaşığıyla şekillendirerek saç yaptım.
Biberleri makasla kesip yerleştirdim.
Gözler için beyaz peynirden küçük bir parçayı avucumda ezip gözün akını yaptım, göz bebeği için de bir zeytinin başını ve kıçını kestim, peynirin üzerine yerleştirdim. Son anda da saçına biraz kepek yaptım beyaz peynirle :)

7 Ağustos 2010 Cumartesi

Çikolatalı Türk Kahvesi


Hazırlanışı:
  • Kullanacağınız fincan sayısına göre ölçtüğünüz suya her fincan için bir parça çikolata ekleyin. Küçük parçalara ayırdığınız çikolataları en kısık ateşte, biraz eriyene kadar karıştırın.
  • Bunu yeterince hızlı yaparsanız su pek ısınmadan çikolatalarınız büyük oranda suya karışmış olacaktır. Her fincan için iki silme tatlı kaşığı kahve ekleyin, ve karıştırmadan köpürene kadar en kısık ateşte pişirin. Kahveniz köpürdükten sonra köpüğü fincanlara aktarın ve bir taşımlık daha pişirin. Geri kalan kahveyi de fincanlara aktarın. Bunu yaparken biraz yukarıdan dökerseniz köpüğün azalmasını engeleyebilirsiniz.
  • Soğuk su, lokum veya çikolatayla servis yapın.
Çikolatanın içindeki kakao oranı arttıkça kahvenin köpürmesi zorlaşacağı için %60 bitter kıvamında bir çikolata uygun olacaktır. Köpüğün azalmasını engellemek için bir püf noktası daha: Kahveyi hazırlamadan önce fincanları ısıtın.

6 Ağustos 2010 Cuma

Ve pişmeden de mükemmel görünen yiyecekler...

Taptaze tekirler


Harika bir turtaya dönüşmeyi bekleyen çilekler (yemeden önce sabredemediğim için turtanın fotoğrafı yok...)

12 Temmuz 2010 Pazartesi

Domates Çorbası

Bu sabah hiç kahvaltı hazırlayasım yoktu, ben de dolaptaki domatesleri değerlendireyim dedim. İdeal bir kahvaltı değil belki ama öğlen yemeğiniz olabilir. Artan çorbayı da iyice kaynatıp köfte sosu olarak kullandım.

11 Temmuz 2010 Pazar

Doğum günü pastam

Doğum günü kutlamayı pek sevmem ama iyi bir pasta yemek için her bahane kabulümdür. Kendime doğum günü için çikolatalı bir fondan yapmaya karar vermiştim, gösterişsiz ama leziz bir pasta... Bu amaçla çikolata almaya gittiğimde Avusturalya'lı şef Philip Johnson'ın Decadence isimli kitabıyla karşılaştım. İlk sayfadaki bu pasta planlarımı değiştirdi.
Unsuz ve neredeyse yarım kilo çikolata içeren son derece yoğun harika bir pastaydı. Başka bir bahane daha olsa da bir daha yapsam.

Mükemmel cheesecake


Bu harika cheesecakein tarifini Cafe Fernando'da bulabilirsiniz. Ben çikolatayı biraz arttırdım. Fırından çıkarmam gereken sırada başka işlerle meşkul olmam kocaman çatlaklara neden olmuştu, onları da 'ganache'la kapattım. Beyaz çikolatayı oldum olası çok severim, ganache da çikolataya krema ekleyerek yapılıyor. Çikolata erirken istediğiniz kıvama göre, 100g çikolata için 50-100ml krema ekleyip karıştırıyorsunuz. Müthiş lezzetli bir şey. Bir pastanın başına gelebilecek en güzel şey bence.

25 Mayıs 2010 Salı

Annie’nin kolay zencefilli kurabiye tarifi




Bu tarifi, başarısız zencefilli kurabiye denemelerimden sonra imdadıma yetişen hocam Annie’den aldım. Oldukça yumuşak oluyorlar, eğer daha sert bir kurabiye istiyorsanız daha uzun süre pişirebilirsiniz. Yalnız kurabiyelerin soğuyunca sertleşeceğini unutmayın, kurabiyelerinizi sert yapacağım diye yakmayın. Başka baharatlar da deneyebilirsiniz; ben zencefili azaltıp karanfil, muskat ve daha çok tarçın koydum. Süslemek için kristal şekeri bulamasanız normal esmer şeker de deneyebilirsiniz ancak bu kurabiyenin içinde kayboluyor. Pudra şekeri veya tarçın serperek de süsleyebilirsiniz.

6 Mayıs 2010 Perşembe

Bademli Kurabiye



İşte önceden hamurunu buzluğa atıp misafir geleceği zaman hızla pişirebileceğiniz, yemesi çok zevkli bir kurabiye tarifi. Arp şeklinde kurabiyeleri de genelde bu hamur ile yapıyor, daha sonra üzerlerini süslüyorum.

3 Mayıs 2010 Pazartesi

Pesto soslu ekmek


Ekmek en temek besin kaynağımız, ve bence her şeyden önce onu pişirmesini bilmeliyiz. Ben yemek yapmaya makarna değil de ekmek ile başladım, ve hala en iyi yaptığım, hamurunu yoğurmaktan en çok zevk aldığım şey kocaman, çıtır çıtır bir somun ekmektir. Ekmeğe çok farklı tatlar eklemeyi, onu zenginleştirmeyi seviyorum, ve bu da tam öyle bir tarif. Bu ekmek o kadar zengin ki tek başına kahvaltınız olabilir, ve çok da güzel bir kahvaltı olur. Hazırladığınız pesto sosuyla yapacağınız makarnalar da cabası.